“Kalbin Kararı”, “Belki de Üzülmeliyiz” ve “Kış Bilgisi” adlı şiir kitaplarını kaleme alan şair Ahmet Murat, modern şiirin dille, klişeyle kavgası olduğunu belirterek, “Sıradan olanla, klişeyle kavgayı yürütür. Modern şiir böyledir, böyle kalacaktır, bu onun kaderi ve lanetidir.” dedi.
Şair Murat, şiir yolculuğunu, geçmişten bugüne Türkiye’de şiirin durumunu ve şiire olan ilgiyi AA muhabirine anlattı.
Şiirin kendisi için sözün çekirdeği gibi olduğunu dile getiren Murat, “Şiirle ifade edilen bir durumun, başka türde ifadeye kavuşması için beklenen donanım arşa çıkar. Şiir, kestirmeden, insanlık durumunu aydınlatır. O durumu dile dökerken sıkışan dilin üzerinden atlar, yeni bir dil gösterir. Bu anlamda şiir, sözle yapılabilen en rafine iştir.” ifadelerini kullandı.
Türk şiirinin önemine dikkati çeken Murat, son yıllarda güncel şiirden çok eski şiirle meşgul olduğunu vurgulayarak, “Türkçe diye bir dil varsa, bizim konuştuğumuz Batı Türkçesi bir lehçe değil de çok güçlü bir dilse bunu şairlerimize borçluyuz. Bunun yanı sıra çok şiir yazmışlar, on binlerce şair çıkarmışlar. Bu hacimde şiir yazılınca hemen her şey şiirle temas etmiş oluyor. Geçmişteki bu güç, bugünkü şiiri besleyen, onunla bakışan bir kaynağa dönüşüyor.” diye konuştu.
Ahmet Murat, herhangi bir akımdan ziyade iyi şairleri takip ettiğinin altını çizerek, Türk şiirinin belli bir ekol ya da şairle izah edilmeyecek genişlikte olduğunu dile getirdi.
Şiirle diğer türlerin birbirine karışma riskinin olmadığını vurgulayan usta şair, “Şiirin neye benzediğini biliyorum ama başka uğraşıların şiirin önüne geçme riski var ve bu bir şair için üzücü. Şiir söylerken, düzyazı ya da akademik bir metni yazarken olduğundan daha derin bir bağla mevzunuza bakıyorsunuz. Mevzunun kendisine dönüşüyor, onun etrafında dolanmıyorsunuz.” değerlendirmesinde bulundu.
“Duyarlık terbiyesi olmadan şiir yazmak mümkün değil”
Ahmet Murat, şiirin kendisi için duygulara teslimiyet anlamına gelmediğini kaydederek, şunları söyledi:
“Bununla birlikte duyarlık terbiyesi olmadan şiir yazmak da mümkün değil. Şiir sırf zihinsel bir ürün değil ama zihinsel olanı reddeden bir yapı da değil. İşte şair, bütün bu denklemin içinden ufak tefek sıyrıklarla da olsa çıkmayı başarmalıdır.”
Şiirin dinginken bile derinlerde sürekli bir kavga yürüttüğünün altını çizen Murat, “En azından dil ile bir kavga yürütür şiir. Sıradan olanla, klişeyle kavgayı yürütür. Modern şiir böyledir, böyle kalacaktır, bu onun kaderi ve lanetidir.” ifadelerini kullandı.