Welcome to Our Website

SİYASET UĞRUNA!

H aber İzmir’den geliyor:
“Eşrefpaşa Hastanesi’nin başhekimi genel cerrah Devrim Demirel, Konak ilçe belediye meclis üyeliği için görevinden istifa etti.”

Tuhaf bir istifa bu…

Ayda bir yapılan meclis toplantısına katılıp, başkanın istediği yönde parmak kaldırıp indirmekten ibaret belediye meclis üyeliği için başhekimlikten istifa edilir mi?

Doktor Devrim Beyin bu kararında herhalde kendisine özgü sebepleri vardır.

Kadıköy’de eski Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt ilçe belediye başkanlığına adaylığını koydu. Kendisini İstanbul ve Kadıköy için canla başla çalışmış bir vekil olarak tanıyoruz. Mevcut Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı ve eski vekil Gürsel Tekin de adaylar arasında. Şu ana kadar Kadıköy Belediye Başkanlığı için 14 başvuru olmuş. Maliyeti mi? Adaylar başvuru sırasında 30 bin lira yatırıyor, ilçeye de belli bir miktar bağışta bulunuyor. Özellikle gençler sırf adlarını duyurmak ve geleceğe yatırım yapmak için aday oluyormuş. Beşiktaş Başkanlığı için ise ciddi bir aday var: AKUT eski Başkanı, dağcı ve yazar Nasuh Mahruki…

TÜLLAP

Okulumuz Mülkiye (SBF) 164. yaşını kutluyor… Anılar çıkageliyor.

1960 yılı baharı… İnek Bayramı… O yıl inek bayramında oynanan tiyatroda Mülkiye öğrencileri Oidupus’u Mülkiye’ye uyarlar… Oyunda bol bol hiciv ve eleştiri vardır.

Örneğin öğrencilerin sınavlarda başarısız olduğunu gören Öğrenci Derneği Başkanı kahinlere danışır:

– Sınıflar çok soğuk, tüllap (talebeler) çalışamıyor…

Kahinler cevap verir:

– Çok saçma, hocaların odaları ısıtılıyor peki onlar neden çalışmıyor?

Bu öyküyü Mülkiye’nin (benim de katıldığım) 150. kuruluş yıldönümünde anlatan Yılmaz Mazlumoğlu şöyle devam etmişti:

“Ertesi gün sorumlu olarak beni ve İcen Börtücene’yi dekanlıktan çağırdılar. Herhalde eleştirinin dozunu fazla kaçırdık, ceza alacağız, derken dekanımız Aziz Köklü bizi tebrik etti, oyunumuzu çok beğendiğini, diğer hocaların da görmek istediğini söyledi…”

Bizim okuduğumuz yıllarda okulda böyle bir anlayış vardı.

MOSKOVA’YA UÇUŞ

Can Osman Aksoy çok güzel bir kısa film yapmış… İnternette izleyebilirsiniz. Cumhuriyet’in 10. yılında Sovyetler Birliği’nin gösterdiği yakın dostluğa karşılık olarak… Atatürk 1934 yılında Moskova’daki 1 Mayıs törenlerine bir küçük uçak filosu göndermeyi planlamış. 5 uçak hazırlanmış. Uçaklarda dil bilen, uçuş deneyimi ve temsil yeteneği olan
10 pilot görevlendirilmiş.

Filo komutanı ve heyet başkanı Yarbay Celâl Yakal ile Yzb. Enver Akoğlu komutasındaki filo 20 Nisan’da Eskişehir’den hareket etmiş. İlk durak Sinop olmuş. Arada Rusya’da kimi şehir ziyaretleri yapılarak Moskova’ya varılmış. Törenlerde Türk filosuna bir jest yapılmış ve en önde uçma görevi verilmiş. Pilotlara büyük ilgi gösterilmiş, gazete ve dergilerde büyük yer ayrılmış. Kısa belgeyi duygulanarak izliyorsunuz.. Eline sağlık Can Osman Aksoy kardeşim… Unutulmak istenen zamanları belgelediğin için sağ ol…

YUNAN

Politikacılar bugün dosttur yarın belki kanlı bıçaklı. Ama halklar dosttur doğuştan. Türk ve Yunan halkları dost olmanın ötesinde biraz akraba bile sayılır. Bülent Ecevit’in 1947 yılında Londra’da yazdığı Türk – Yunan şiiri
bu yakınlığı güzel ifade eder.

İşte kimi dizeler:

SILA derdine düşünce anlarsın

yunanlıyla kardeş olduğunu

bir rum şarkısı duyunca gör

gurbet elde istanbul çocuğunu

bu yağmurla cömert

bu güneşle sıcak

gönlümüzden bahar dolusu kopan

iyilikler kucak kucak

aramızda bir mavi büyü

bir sıcak deniz

kıyılarında birbirinden güzel

iki milletiz

bizimle dirilecek bir gün

Ege’nin altın çağı

yanıp yarının ateşinden

eskinin ocağı

önce bir kahkaha çalınır kulağına

sonra rum şiveli türkçeler

o Boğaz’dan söz eder

sen rakıyı hatırlarsın

Yunanlıyla kardeş olduğunu

sıla derdine düşünce anlarsın.

PANİK

Japonya’da iki atom bombasından sonra üçüncü atom bombasına karşı önlemler alınıyormuş…

Halka:

– Katiyen panik yapmayın, etrafı telaşa vermeyin, diyormuş yetkililer…

Atom bombasına karşı panik yapmamanın nasıl mümkün olacağını merak eden biri sormuş:

– Peki ne yapacağız, tavsiyeniz nedir?

Yetkili cevap vermiş:

– Beyaz bir kefene sarılın ve yavaş adımlarla bir çukura girip boylu boyunca yatın…

Bizim depreme karşı önlemler de biraz buna benziyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir